Bir Numaralı Formül

Hergün sabahları güne başlarken iş, ev, çocuklar, yeni projeler, vb. neredeyse yaşamın her kulvarında bir ‘yapılacaklar listem’ vardır. Hatta bazen bu listeler ve listelerdeki maddelerin çokluğu gözümü korkutur. Tom Peters’in “Küçük Ama Önemli Şeyler: Mükemmele Ulaşmanın 163 Yolu” isimli kitabında paylaştığı aşağıdaki anektot listelerimle yaşamaya devam etmenin bana sağlamakta olduğu yararları bir kez daha hatırlattı.  

Yapılacaklar listelerimi ve günlük notlarımı tuttuğum defterlerim. Birisi iş notlarım, diğeri iş dışında kalan konular için.

Bir adam elinde bir zarf ile, J.P. Morgan’ın yayına geldi ve dedi ki, “Efendim, elimdeki zarfın içinde başarının kesin formülü var ve bunu size 25.000 dolara memnuniyetle satarım.” J.P. Morgan; “Bayım, zarfın içinde ne olduğunu bilmiyorum ama eğer içeriğini bana gösterirseniz ve ben de bunu beğenirsem, bir gentilmen olarak size söz veriyorum istediğiniz tutarı ödeyeceğim.” Adam bu şartı kabul etti ve J.P. Morgan’a zarfı verdi. J.P. Morgan zarfı açtı ve içinden tek bir sayfa çıkardı. Kısacık şöylece bir baktı ve adama kağıdı geri uzatarak anlaştıkları tutarı yani 25.000 doları ödedi. Notun içeriği şuydu:

1. Her sabah, o gün yapılması gerekenlerin bir listesini hazırlayın.

2. Ve onları yapın!

Yapılacaklar listelerinizi hazırlamaya değer, basit bir formül ama kesinlikle etkili…

————-

Not 1: Yapılacaklar listesi hazırlamak etkili zaman yönetiminin önemli bir parçasını oluşturuyor. Eğer bu konu hakkında daha fazla okumak isterseniz, aşağıdaki linkleri faydalı bulabilirsiniz:

 http://alleviateanxietystress.com/blog/stress/time-managment/how-to-make-your-to-do-list-more-effective/

http://timemanagementninja.com/2010/05/kill-the-tasks-not-the-todo-list/

http://www.todolistblog.com/

Not 2: Tom Peters, 1982 yılında Robert H. Waterman ile birlikte yazdığı “Mükemmeli Arayış: Yönetme ve Yükselme Sanatı” isimli kitabı ile en çok satan yazarlar arasına girdi. 2010 yılında çıkan son kitabı “Küçük Ama Önemli Şeyler: Mükemmele Ulaşmanın 163 Yolu” yine en iyi yönetim kitaplarından birisi olarak görülmekte. Kitap Tom Peters’ın bizzat kendi deneyimleri ile doğrulamasını yaptığı 163 ipucundan oluşuyor.

Kitabın Türkçe baskısı Boyner Yayınları tarafından yapıldı.

  

Yetişkinlerin Gururu

Yirmi yedi yıllık üç arkadaşız. Zaman içinde gruba önce eşler katıldı altı kişi olduk, sonra çocuklar derken grubun üye sayısı on bire çıktı. Altımızın da programlarının uyduğu zamanları yakalamanın zorluğu buluşmalarımızı günler öncesinden planlamamızı gerektiriyor. Geçtiğimiz hafta sonu “sosyal hedeflerimiz” doğrultusunda yemekli bir buluşma yaptık. Hepimiz farklı mesleklerden olsak da iş yaşamında devirdiğimiz yıllar ile yöneten ve yönetilen olma durumları ortak paydamız. Dolayısıyla sohbetler her zaman çok canlı ve ilginç oluyor.

Konudan konuya geçilen, sohbetin hayli koyu olduğu bu akşamda da konu birara yöneticilik üzerine geldi. İçimizden birisi iyi yöneticilik nasıl olmalı diye söze başlayarak peşpeşe birkaç soru sordu. Sorular birbiri ardına gelirken masayı da derin bir sessizlik kapladı. Masadaki herkes içten içe ya yanlış yanıt verirsem diye düşününce, sorulara yanıt vermek yerine bir anda kendimizi soruyu soran arkadaşımızın yanıtlarını bekler halde bulduk. Yanlış yanıt verme endişesi ile oluşan masadaki sessizliğin nedeni yetişkinlerin katılımda bulunmasını ve öğrenmesini farklı kılan nedenlerdi. “Eğitimcinin Eğitimi” seminerlerinde anlattığım bölümlerden birisi olan yetişkinlerin öğrenme prensiplerini kısaca derlemek ve göndermek için gruba söz verdim o akşam.

2002 yılında ABD'nin Rochestor şehrindeki Mayo Clinic'e yaptığım ziyaret benim için güzel bir öğrenme deneyimi olmuştu. Fotoğrafta Acıbadem Sağlık Grubu ekibi olarak Mayo Clinic yöneticileri ile birlikteyiz.

Genel olarak baktığımızda yetişkinlerin öğrenmesi, ‘pedagoji’ olarak adlandırılan çocukların öğrenme sürecinden farklı gerçekleşiyor. Yetişkin öğrenmesine dair olan prensipler ‘androgoji’ olarak adlandırılıyor. Bu prensipler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

 

Yetişkinlerin karakteristik özellikleri 

 

Yetişkinlerin öğrenmesi için gereken şartlar

  • Eğer öğrenmeye ihtiyacı olduğunu hissederse öğrenir.
  • Öğrenmenin nasıl ve neden gerçekleşeceğini mutlaka bilmelidir.
  • Kafasında kendi öğrenme ihtiyaçlarına dair bir düşüncesi vardır.
  • Hızlı ve somut sonuçlar ister.
  •  Öğrendiklerini kişisel deneyimleri ile ilişkilendirir.
  • Öğrenme süreci basit örnekler kullanılıp bildiklerinin ve kendi yaşantısının üzerine inşa edilerek başlatılmalıdır.
  • Gururludur. Kendini öğrenme sürecinde bağımsız ve kişisel olarak yeterli hissetmek ister.
  • Öğrenme sürecinde aktif rol alması sağlanmalıdır.
  • Teorilere karşı eleştireldir;  teorinin arkasında yatan deneyimin ne olduğunu anlamak ister.
  • Deneyimlere, örneklere ve kanıtlara ihtiyaç vardır.
  • Pratik yaparak öğrenir.
  • Somut ve gerçekçi uygulama alanları görmek ister.
  • Öğrenme esnasında kendinden istenilen görevleri başarıyla tamamlamak ister.
  • Uygulamaların zorluk derecesi kademeli olarak artırılmalıdır.
  • Dinlenildiğini, anlaşıldığını ve desteklendiğini hissetmek ister.
  • Her zaman onaylanmalı ve yüreklendirilmelidir.

 

Sınıf içi bir eğitimde yetişkinin öğrenmesinin gerçekleşmesi için gereken şartlar:

• Genelden özele, basitten zora, bilinenden bilinmeye doğru gidin
• Açıklamalar yapın ve uygulamaya dayalı örnekler verin
• Yetişkinin bu eğitim sonunda ulaşacağı nihai hedefle ilişki kurun
• Bilgiyi kademeli olarak küçük parçalar halinde verin
• Öğrenmeyi gerçekleştirene empati duyduğunuzu, kendisiyle iş birliği yapmak istediğinizi ve açık fikirli olduğunuzu gösterin
• Tehditkar tutumlar ve olumsuz eleştirilerden kaçının
• Kişinin hata yapma hakkının öğrenme sürecinin önemli bir parçası olduğunu kabul edin
• Tartışmaya elverişli katılımcıların kendini güvende hissedeceği bir ortam yaratın
• Öğrenenin yeni şeyler denemesine fırsat tanıyın
• Öğrenenin kaydettiği ilerlemeyi düzenli olarak değerlendirin
• Bilgileri çok hızlı vermeyin
• Öğrenenin sözsüz iletişimini gözlemleyin ve bunu dikkate alın
• Hoş bir ses tonuyla konuşun

Gelecek buluşmaya çok var ama bizi ne araya giren geniş zamanlar ne de mesafeler etkileyebiliyor. Yirmi yedi yıl önce aynı sıralarda öğrenirken, şimdilerde yetişkinler dünyasında devam ediyoruz öğrenmeye. Yanyana olmasak da yüreklerimiz bir olarak.

Mayo Clinic insan kaynakları yöneticileri ile yaptığımız toplantılarda Mayo Clinic'i Amerika'nın "Çalışılacak En İyi 100 Şirketinden birisi" yapan uygulamaları öğrenme fırsatını buldum.

Mayo Clinic “US News and World Report List of Best Hospitals” listesinde 20 yıldan fazla bir süredir en tepelerde. Mayo kampüsündeki gözlemlerim hizmet kalitesi standartlarına verilen önemi net bir şekilde görmemi sağladı.

O Bir Profesyonel

Tanıdığım üst düzey bir yönetici var.  Aynı şirkette hiç çalışmadık ancak onu iş yaşamında uzaktan izlerim hep. Zaman zaman birlikte ortak kurumsal aktivitelere katıldığımızda dikkatimi çeken bir davranışı vardır. Yöneticisi ayrıldıktan sonraki ilk beş dakika içinde o da aktiviteden ayrılır.

Bu durum başka birçok aktivitede daha tekrarlayınca bunun bir davranış kalıbı olduğunu farketmekte gecikmedim. İlk başlarda dikkatimi çok çekmeyen tesadüfi olduğunu düşündüğüm bu durum, davranışa dair çözümlemeyi yaptıktan sonra ilgimi çekmişti. Yıllardır aynı kurumda bağlılıkla çalışan bu arkadaşım neden böyle davranıyordu? Aslında cevabı basitti o bir ‘profesyoneldi’. Bulunduğu aktiviteden ayrılana dek çok eğlenir gibi gözüken, asla orada bulunmaktan sıkıldığını düşünmeyeceğiniz bu arkadaşım aslında sadece kurumsal bir görevi yerine getirmenin peşindeydi.

Günümüz iş hayatının gerçekleri bizleri iş ortamlarında var olabilmek ve tüm donanımınıza rağmen itilip kakılmamak için ofis politikaları diye bir kavramla tanıştırdı. Birkaç yıl önce elime Casey Hawley’in Barron’s yayınevinden çıkardığı ‘Ofis Politikaları için 100 Taktik’ isimli kitabı geçti.  Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Kitap A’dan Z’ye bir çalışanın iş yerinde yaşayabileceği her tür durum ve karşılabileceği her insan modeliyle başa çıkabilmek için çözüm önerileri üretiyor. Kariyerinizi geliştirmeye yarayacak taktikler verirken yapılmaması gereken hataları da sıralıyor. Kısacası kurumsal kaderinizin kontrolünü elinize almanıza yardımcı oluyor. Nasıl mı? Öncelikle, kendi ofis stratejilerini oluşturacaklara bir öz değerlendirme yapmalarını önererek:

  • Ne kadar saldırgan olmak istiyorsunuz?
  • Nasıl bir kurum kültürünüz var? Muhafazakar? Yeni girişim? Rekabetçi?
  • Kişiliğinize en uygun olan nedir?
  • Değerleriniz ve etik anlayışınız doğrultusunda rahatlıkla yapabilecekleriniz neler?
  • Yaptıklarınızdan kimler etkilenebilir? Riskleriniz nedir? Elde edeceğiniz ödüller neler?

100 Tactics for Office Politics, Casey Hawley. Kitabın Türkçe çevirisi henüz mevcut değil.

Kitapta yer alan bölümler de bu konunun ne kadar ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini ortaya koymaya yetiyor:

  • Her Profesyonelin Atması Gereken 25 Kritik Adım
  • Kariyerinizi Mahvedebilecek Asla Yapmamanız Gereken 25 Şey
  • Patronunuzun Kariyerinizi İlerletmenize Yardım Etmesini Nasıl Sağlarsınız
  • Dünyanın En Kötü Patronunu Nasıl Yönetebilirsiniz
  • Kirli Politika Sanatı: Geri Adım Atmak
  • Gücünüzü Oluşturmak: İlişkilerağı Oluşturmak ve Başarılarınızı Duyurmak
  • Şirketinizdeki Önemli Oyuncular ve Sizin Tarafınızda Olmaları için Yapmanız Gerekenler
  • Yeni İşe Başlamak ya da İşten Ayrılmak: Köprüleri Oluşturmak için Fırsat ya da Felaket
  • Eş Konumdaki Mesai Arkadaşlarınızı ve Elemanlarınızı Sizi Bir Yıldız Yapmaları için Nasıl Yönetirsiniz
  • Başarı için Aksiyon Planınız

Kitabı okuyup bitirdiğimde arkadaşımın başka birçok davranışının daha nedenlerini çözmüştüm. Hatta acaba bu kitabı okudu mu diye düşünmekten alamadım kendimi. Biz uzun süredir karşılaşmıyoruz ama ortak bir dostumuz geçtiğimiz günlerde bir terfi daha aldığını söyledi. Onun yakın bir zamanda daha da tepelerde olacağını düşünüyorum, hatta bundan eminim.

Kişisel olarak kitaptan çok faydalandım. Okuduklarım beni limitlerime dair daha bir haberdar kıldı ama galiba okuduğum ve öğrendiğim herşeye rağmen ben bir ‘amatör’ olarak devam etmek istiyorum çünkü nefes aldığımı böyle hissediyorum:-)

Avustralya'lı sanatçı BJ Price'in Ofis Politikaları isimli eseri

İlgili siteler:

http://www.pandora.com.tr/urun/100-tactics-for-office-politics-2e/198994

http://dawnlennon.wordpress.com/2010/07/26/baffled-by-office-politics-read-a-novel-demystifying-human-motivation/

http://www.bjpriceart.com/

Görseller: Google Images